Powered By Blogger

28 Eylül 2015 Pazartesi

BÜLBÜL NEYLESİN ALTIN SARAYI






BÜLBÜL NEYLESİN ALTIN SARAYI

Evimde Çam Ağacı
Kederde ve tasada
Moralimin ilacı,
Huzur sunan otacı...
Sanırdım ki;
Ağacım memnun/mesrur, yerinden,
Yaşamaz keder/acı...

İlk kez farklı göründü;
Tanıdık değil gibi, gözlerime yabancı
Gariplik var halinde, sanki benden, davacı?
**
Muhayyileme düşen kareler eşliğinde yudumlarken kahvemi,
Dokunuyorum dallarına;
Ciğerlerime kadar nüfus ediyor kokusu, reçinenin...

Kuşatan atmosferin kıskacın-dayım..
Bir an da ters-yüz her şey…

Sorular perçinlendi;
Yarası mı var, gizli?

Düşmemişti algıma;
Ağacımın bağrında tüten vatan hasreti...

Boyut değiştiriyor düşüncelerim
Köprü kuruluyor aramızda;
Bir ortak dil doğuyor..
Katmer-katmer, iğneli yaprakları 
Haykırıyor hüznünü, sükûtunda;
Ne mümkün hissetmemek
Ruhuma işliyor, mahzunluğunda saklı, kederi...

Siz; Sizden kopup,
Ak-tığınızda Duygu Âlemine,
Dağılır sisler;
Ayna tutulmuş gibi bilinir, bilinmezler..
Nakşolur içinize kederin/acının, garipliğin tasviri...
Hadi “AĞAÇ” deyip geç
Görme, hissetme hicranını,
duyma/işitme haykırışını!
Hadi,
Bırak kendi hâline; görmezlikten gel ıstırabını, gücün yeterse…
Öyle tesir etti ki;
Keskin bir kılıcın kıvraklığında kavis çizip geçti hikâyesi;
Yudumladım hüznünü.. 
Reçine gibi yapıştı içime, yetimliği…

Yalnızlığın, kopartılmış-lığın,
Ayrı düşmenin çaresizliği
Kurşun gibi oturdu yüreğime;
Öyle yaralandım ki...
**
Yurdundan kopartılmış vatansız Çam Ağacı
Dinsin diye bu hasret, her an her dem duacı
Bize huzur sunarken kendinde hicran, acı..
Hep inler ORMAN diye, edilse de baş-tacı…
**
"Bülbül neylesin ALTIN SARAYI,
Kanat çırpacağı YURT OLMAYINCA"
...
Belki de bir HİKMET var, sırrı çözülemeyen;


Kimisinin gözyaşı kimilerine rahmet…


06 EYLÜL 2015 / Metanet Yazıcı





Hiç yorum yok: