Powered By Blogger

6 Aralık 2015 Pazar

GÜNEŞ YAKIŞTI SANA
















GÜNEŞ YAKIŞTI SANA

Ey Asil Varlık! Bitimsiz Hayat Kaynağı,
Sevginin, sadakatin, rahmetin resmi,
Bilmem ki; hangi isimle seslenmeliyim? 

Erişmek mümkün değil mi? Sana
Yok mu? Nasibimizde hasbıhâl…

Ulaşsaydı sesim,
Mümkün olsaydı konuşmak;
Henüz söylenmemiş sözler söylerdim...

Hayır- hayır anlatamazdım seni;
Acze düşerdi sözlerim, azametinde...

Nasıl anlatabilirdim ışığını, sıcağını, rahmetini;
Hangi sözler anlatır, âlemlere CAN oluşun?
Kifâyetsiz kalmaz mıydı tüm sözler?

Ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa
Kâfi gelir miydi hicranını anlatmaya? 

Kaynar/iken bağrında Cehennem volkanları
Sarıp sarmalıyorsun bitimsiz tâkatinle
O dev patlamalarla püskürtürken lâvları
Daim gülümsüyorsun tükenmez şefkatinle...

Tevdi edildi sana böyle ağır vazife,
Yanmak düştü payına;
Yanmak! Yanmak ve YANMAK!
YAŞATMAK için YANMAK!
Yanarken hayat sunmak, ışığında dirilmek...
Eksilmeden bir milim; yanmak ve dâim yanmak...

Bu nasıl fedakârlık, nasıl bir yüceliktir?
Kesintisiz kaynar da cehennem volkanları;

Şikâyet kelimesi bulunmaz lügatinde
Yanmayı ölçü alır Yâre Sadakatinde
Okunurken acılar sessiz belâgatinde
Sarar küre-i Arzı, sınırsız şefkatinde...

Üç Muhteşem Kelime, Üçü Aynı Karede:

TOPRAK GÜNEŞ ve ANNE

Adın Güneş olsun mu? Sana Yakıştı ANNE
...
Güneşi sende gördüm, sen bir güneşsin ANNE
Ben; ışığı-sıcağı sende tanıdım ANNE
Yüreğinin közünde gülleri derdim ANNE
Karşılıksız sevmeyi, yangınlarda gülmeyi;
Toprak gibi vermeyi ben sende gördüm ANNE

Adın, Güneş olsun mu?
Sana yakıştı ANNE

12.12.2011 /Metanet Yazıcı



Hiç yorum yok: